5941 Sayılı Çek Kanunu Kapsamında “Karşılıksız Çek ve Karekod Uygulamaları”
Karşılıksız çek; çek üzerinde yazılı bulunan tarihte ilgili banka hesabında çekte yazılı olan tutarın bulunmaması ve çek bedelinin tahsil edilememesi anlamına gelmektedir.
Karşılıksız çek düzenlemeye karşı cezai yaptırım olarak öngörülen ve daha önceden var olan hapis cezası, 03 Şubat 2012 tarihi itibariyle 5941 sayılı Çek Kanunu’nda yapılan değişiklikler kapsamında kaldırılmış olup ardından 9 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la” birlikte daha önceden kaldırılan hürriyeti bağlayıcı hapis cezası geri getirilmiştir.
Yukarıda bahsettiğimiz kanunun 63. Maddesinin içeriğine göre çekle ilgili “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz (1500) güne kadar adli para cezasına hükmolunacağı düzenlenmiştir.Yani 5941 Sayılı Çek Kanunu’nda yapılan son değişikliğe göre artık karşılıksız çek düzenleyen kişi adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesi suretiyle hürriyeti bağlayıcı hapis cezasına mahkum olabilecektir.
Karşılıksız çek düzenlenmesine bir çözüm olarak getirilen ve karşılıksız çek riskini azaltacak olan karekodlu çek sisteminden de burada bahsetmeyi uygun görüyoruz.
Karekodlu çekin tanımını, bankalar tarafından üzerine bir karekod basılmış olan ve bu karekodu sorguladığımızda banka ve şube bilgilerini, çeki düzenleyenin hesap numarasını ve çek numarasını içeren bilgileri, geçmiş dönemde düzenlediği çeklere dair ödemelerini görebileceğimiz bir sistem olarak yapabiliriz.
Çeklerin karekodlu olarak basılması zorunluluğunu getiren 6728 sayılı kanunun 72.maddesiyle Türk Ticaret Kanunu’na eklenen geçici maddenin içeriğine göre, 31 Aralık 2016 tarihinden sonra bankalarca çek hesabı sahiplerine karekod ve seri numarası taşımayan çek yaprağı verilemeyeceği hüküm altına alınarak; çeklerin karekodlu ve seri numaralı olma zorunluluğu getirilmiştir. Ancak ticari hayatı zora sokmamak adına 31 Aralık 2016 tarihinden önce basılan çeklerde bu zorunluluğun aranmayacağı da aynı maddede hüküm altına alınmıştır.
Kendi lehine karekodlu çek düzenlenen kişinin de bu çeki karekodlu sisteme kaydetmesi gerekmekte olup, piyasadaki tüm çeklere bu sistem üzerinden erişim kolay hale getirilmiştir.
Karekodlu çek uygulaması, çekin doğruluğunu anında teyit edebilme ve çeki düzenleyenin geçmişte düzenlediği çekleri ödeme gücüne göre bir çıkarım yapılabilmesi imkânı sağladığından; ticari hayattaki riskleri azaltacağı ve çek alıp verme işlemlerinin daha kolay ve güvenilir hale geleceği öngörülmektedir.
Henüz yeni bir uygulama olan karekodlu çek sistemi günümüzde birçok kişinin hala haberdar olmadığı bir konudur. Ancak ticari hayatta aktif olan kimseler tarafından daha kapsamlı bilinmekle birlikte 31 Aralık 2016 tarihinden önce basılmış olan çeklerin piyasa üzerinden tamamen silinmesinin ardından karekod ve seri numarası bulunmayan çek kalmayacaktır. Bu da daha risksiz bir çek alışverişi ve daha güvenilir bir ticari hayatı beraberinde getirecektir.
5941 Sayılı Çek Kanunu ve Karekodlu Çek uygulamasıyla ilgili hukuki sorunlarınıza çözüm bulmak ve daha detaylı bilgi almak için info@yakut-yakut.av.tr adresinden bize ulaşabilirsiniz.