Taşınır Makine ve Ekipman Kira Sözleşmeleri

Taşınır mallara ilişkin kira sözleşmeleri ve bu sözleşmelerin gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklı fesih usulleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu kapsamında özel olarak düzenlenmiştir.

Anılan kanuna göre kira sözleşmeleri; kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmelerdir. Dolayısıyla kira sözleşmelerinde kiracıya yükletilen en önemli ve asıl borç kira bedelinin sözleşme ile kararlaştırılan tarihlerde ödenmesi olarak düzenlenmiştir.

Ticari hayatın bir parçası olarak tacirler arasında şirketlerinin faaliyet alanları doğrultusunda ihtiyaç duyacakları taşınır makine ve ekipmanların kiralanmasına ilişkin sözleşmeler kurulmaktadır.

Uygulamada makine ve ekipman kira sözleşmeleri ile ilgili olarak;

  • Kira bedelinin ödenmemesi
  • Kira sözleşmesine konu taşınırların kiracı tarafından kaçırılması,üçüncü kişilere satılması veya sözleşmenin sona ermesi tarihi itibari ile kiralayana geri teslim edilmemesi

hususlarında uyuşmazlıkların ortaya çıktığı görülmektedir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, kira bedelinin ödenmemesi hususunda ortaya çıkacak uyuşmazlıklarda kiraya verene sözleşmeyi fesih ederek kiraya konu makine ve ekipmanları geri alma hakkı tanımıştır. Kiraya veren, kira bedelini ödeme yükümlülüğüne aykırı davranarak kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini ödeme borcunu ifa etmemesi gerekçesi ile kiracıya noter kanalı ile yazılı bir ihtarda bulunarak kira bedelinin ödenmesini, bu süre içerisinde kira bedeli ödeme borcunu ifa etmemesi durumunda sözleşmenin feshedileceğini ve kiraya konu makine ve ekipmanların geri alınacağını bildirir.

Kiraya verenin noter kanalı ile tebliğ ettiği yazılı fesih bildirimini dikkate almayan ve makine ve ekipmanların iadesi veya kira borcunun ödenmesi hususlarında herhangi bir ifada bulunmayan kiracı aleyhinde, ilgili mahkemelerde açılacak dava ile kira bedeli ve kiraya konu makine ve ekipmanların geri alınması hüküm altına alınabilecektir.

Öte yandan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda; kiraya konu makine ve ekipmanların kaçırılması, üçüncü kişilere satılması, saklanması veya kira sözleşmesinin sona erme tarihi itibari ile kiraya verene geri iade edilmemesi durumlarında kiracı hakkında cezai yaptırımların uygulanacağı açıkça düzenlenmiştir.

Nitekim ilgili kanun düzenlemeleri uyarınca, kira sözleşmesine konu taşınırların kiracı tarafından kaçırılması, üçüncü kişilere satılması, saklanması ve her ne suretle olursa olsun kira sözleşmesinin sona erme tarihi itibari ile kiraya verene geri teslim edilmemesi “Güveni Kötüye Kullanma” suçunu oluşturmaktadır. Bu çerçevede, başkasına ait olup da muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkâr eden kişiler hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis cezası; bu suçun ticari bir ilişki gereği başkalarının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde ise bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezası uygulanacağı düzenlenmiştir.